Neden hep Jandarmalar şehit oluyor?
Şehitlerin niçin hep jandarma olmasının sırrı nedir?
Asker operasyona çıkamıyor!
AKP döneminde EMASYA protokolü kaldırıldığı için operasyon protokolleri yapılamıyor. O yüzden Güneydoğu’da operasyonları sadece polis ve jandarma yapabiliyor. Asker ise kışlasından dışarı çıkamıyor. Aksi halde yasa karşısında sorumlu olacak. Asker kışladan çıkamadığı için şehitler hep jandarma personeli. AKP’den önce Güvenlik Komutanlığı OHAL valiliğinden bir çok ili ilgilendiren operasyon izni alıyordu. OHAL’den sonra ise bu uygulama EMASYA protokolü çerçevesinde yürütülüyordu. EMASYA Protokolü “Darbeye hazırlık” denilip kaldırıldı. Protokol olmadığı için asker kışlasından çıkarılamıyor.
KARA OPERASYONLARI GERÇEKLEŞTİRİLEMİYOR
Güneydoğu’daki il ve ilçelerden hergün şehit haberleri gelirken, teröristlere karşı Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kara operasyonları gerçekleştirilemiyor. Askerin operasyona çıkabilmesine olanak sağlayan İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında imzalanan Emniyet ve Asayiş Yardımlaşma (EMASYA) protokolü, AKP hükümeti tarafından “darbeye hazırlık” olarak nitelendirildiği için kaldırılmıştı. Şimdi protokol bulunmadığı için asker kışlasından operasyon için çıkmadı.
Valilerin, askeri birliklerden yardım istemesi de, garnizon komutanının kararıyla gerçekleşmiyor. Bunun için üst komutanlıklara durumun bildirilmesi ve onay alınması gerekiyor. Şu ana kadar Güneydoğu’da büyük olaylar yaşanırken, garnizonlardan herhangi bir destek istenmedi, bütün çalışmalar polis ve jandarma birlikleri tarafından yürütülüyor.
Şehitlerin hepsi jandarma
Şu anda Türk Silahlı Kuvvetlerinin, izin olmadığı için operasyona çıkamadığını belirten bir askeri yetkili, SÖZCÜ’ye şu açıklamalarda bulundu:
“Belki kamuoyu farkında değildir ama şehit düşen askerlerin hemen hepsi jandarmadır. Operasyonlar jandarma özel harekat timleri tarafından yapılıyor. Bu operasyonlarda rütbeli personelin şehit olması da operasyonların jandarma özel birlikleri tarafından uzman kadrolarca yapılmasından kaynaklanıyor. Şehit erler daha çok birliğin bir yerden bire nakli, karakol baskını sırasında şehit düştü.
Türk Silahlı Kuvvetleri fiilen herhangi bir faaliyette bulunmuyor. Şehit düşenler arasında piyade, komandolar da yok. Şu ana kadar bütün çalışmalar ilçelerde polis, kırsalda ise jandarma tarafından yürütülüyor. Bunlar kolluk kuvvetleridir. TSK personeli ise kışlalarındadır.
Arama-tarama yok
Güneydoğu’da konuşlu bulanan tugaylar, tümenler arazide arama-tarama yapmıyor. Çünkü bu konuda yetkileri yok. AKP’den önce önce Olağanüstü Hal Kanununa göre illerde Güvenlik Komutanlığı vardı. Bunlar, birden çok ili içine alan operasyonları da planlıyor, OHAL valiliğinden izin alındıktanh sonra operasyonlar gerçekleştiriliyordu. Şimdi ise operasyona çıkarma izni sadece valilerde.
Vali, İl İdaresi Kanunu’na göre olağanüstü bir durumda garnizon komutanlığından yardım isteyebilir. Ama valinin yardım istemesi de yeterli değil. Çünkü TSK ile İçişleri Bakanlığı arasında Emniyet Asayiş Yardımlaşma (EMASYA) planı protokolü yok.
Hiçbir yetkileri yok
İçişleri Bakanlığ ile Genelkurmay Başkanlığı arasında imzalanan ve askerin de şehir içi olaylara karşı eğitimini de içeren EMASYA protokolü, AKP hükümeti döneminde ‘darbe hazırlığı’ gibi gerekçeyle kaldırıldı. Halbuki bu protokol kapsamında vilayet her türlü acil durumda, kolluk kuvvetlerinin gücünün yetmediği yerde garnizondan yardım isterdi. Bugün bunlar yok.
OHAL ilan edilmeden bu kanunda öngörülen emir ve talimatların yerini alabilecek hiçbir hüküm yok. EMASYA gibi protokoller yok. Bu nedenle bir valinin bölgedeki garnizondan yardım istemesi hemen olayı çözmez. O komutan üst komutanına bildirecek, kuvvet tahsis edip edilmemesi konusunda yazılı onay alacak. Ondan sonra bu yardımı yapacak.
Güvenlik bölgeleri
Son dönemde 100’den fazla güvenlik bölgesi ilan edildi. Güvenlik bölgesi ilan edilmesinin nedeni buralara tank, top atışı, operasyon yapılabilir anlamındadır. Bu bölgelere siviller girerse ve bunların zarar görmesi halinde sorumlu olmamak için güvenlik bölgeleri ilan ediliyor. Yani, askeri sorumluluktan kurtarma çalışmasıdır.
Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında, valilerin asker istemesi halinde zaman kaybını ortadan kaldıracak bir düzenleme üzerinde çalışılıyor. Kendilerinden yardım istenmedikçe Silahlı Kuvvetler operasyona çıkamaz. Bugün Güneydoğu kırsalında jandarma birlikleri, ilçelerde polis gayret etse de istenilen sonuçların alınması zor.
Güneydoğu’ya yakında yeni birlikler kaydırılacak. Bunlar operasyondan çok seçim güvenliğiyle ilgili olacak. 3-4 yıldır Güneydoğu’ya gönderilmeyen bazı askeri birlikler yakında bu bölgeye intikal ettirilecek. Bu kadar önemli yığınaktan sonra askerlere arazi arama-tarama çalışması yaptırılması için da bir karar çıkabilir. Aksi halde onca askerin birliklerin içinde tutulmasına gerek bile yoktur.”
Kaynak Sözcü Gazetesi.