“Türkiye İnovasyon Haftası” Açılış Etkinliği İzmir’de Gerçekleşti

Ekonomi Bakanlığı’nın katkılarıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi ile Ege İhracatçılar Birlikleri tarafından bu yılın ilk “Türkiye İnovasyon Haftası” etkinliği İzmir’de İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın ve ilerleyen saatlerde de Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’ın katılımlarıyla düzenlendi.

Swissotel Büyük Efes’te Gerçekleşen Törene; İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ege İhracatçılar Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, rektörler, paneller için gelen konuklar, yabancı katılımcılar, ekonomistler, destek veren kurumların yöneticileri, iş adamları, öğrenciler ve İzmirliler katıldı.

Törende Konuşan Vali Toprak; “İlk önce hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum. Ekonomi Bakanlığımızın katkılarıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Ege İhracatçılar Birlikleri tarafından organize edilen Türkiye İnovasyon Haftası İzmir 2016 münasebetiyle bir araya gelmiş bulunuyoruz.

Bu vesile ile bende sizlerle böylesi güzel bir organizasyonda bir arada bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğumuz ifade etmek istiyorum.  Bu arada geçen hafta yaşadığımız ve ülkemizi de derinden acıya boğan olaylar üzerine birkaç fikrimi paylaşmak istiyorum. Malumlarınız olduğu üzerine Ankara’daki son terör saldırıları başta olmak üzere ülkemizde yaşanan üzücü olaylar sivil vatandaşlarımızı ve güvenlik görevlilerimizi de hedef alan menfur saldırılar neticesinde yaşadığımız acılar ülkemizin her köşesinde ve istisnasız bütün insanlarımızın yüreğini dağlamaktadır.

Bu menfur saldırılarda hayatlarını kaybeden şehit olan vatan evlatlarına bir kez daha Allah’tan sonsuz rahmet yaralılara acil şifalar, ailelerine yakınlarına, yüce milletimize sabır ve metanetler diliyorum.  Milletimizin ve devletimizin kendisine milli birliğine ve kardeşliğine yönelik bu saldırıları bertaraf edecek ve bunları ortadan kaldıracak kararlılık ve gücün bizde olduğunu dost ve düşman herkes gayet iyi bilmektedir.

Emelleri ne olursa olsun hiç kimse bu hain emellerine asla kavuşamayacaktır.  Bu topraklarda yaşayanlar olarak hiçbir ayrıma dayanmayan kardeşliğimizin, milli birlik ve beraberliğimizin geçmişi bin yıllar ile ifade edilmektedir. Aziz milletimiz her şeyden önce gücünü ve bekasını sağlayan enerjisini birlik beraberlik ve kardeşlikten almaktadır. Türk Milletini tarih boyunca payidar kılan yüce değerler, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bu ve benzer badireleri aşmamızı sağlayacağına yürekten ben inanıyorum.  Milletimizin birbirine sımsıkı kenetlenerek, aydınlık geleceğe hep birlikte el ele yürümeye devam edeceğimizden asla tereddüt etmiyoruz. Bugün burada biraya gelmemize vesile olan ve tasarım, markalaşma, girişimcilik, çevre, gastronomi ve çocuklara dair konuların ele alınacağı Türkiye İnovasyon Haftası İzmir 2016 Etkinliğinin başarılı ve verimli geçmesini diliyorum.

İnovasyon ruhunu Anadolu’ya yayılmasına ve katma değeri yüksek ürünlerin ihracatımız içerindeki payının artırılmasına büyük katkısı olacak İnovasyon Haftası gibi önemli bir etkinliği organize eden ve organizasyonunda emeği geçen ve geçecek tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum. Konu ile alakalı engin deneyim ve bilgi birikimlerini bu vesilesiyle bizlerle paylaşacak saygıdeğer bilim insanlarına ve konunun uzmanlarına da ayrıca teşekkür ediyorum.

Ülkemizin sahip olduğu kaynakları en iyi şekilde değerlendirerek fark yaratması ve rekabet gücünü artırması için var olan potansiyelini, kaynak, beceri ve birikimlerini harekete geçirilmesi günümüz dünyasında var olabilmemizin temel koşullarından biri olarak görülmektedir.

Bunun da ancak yenilik yaratma kültürünü benimseyerek, katma değeri yüksek ürünler üreterek sağlanabileceği bilinmektedir. Bu nedenle Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından organize edilen böylesi faaliyetlerin ülkemiz için önemli bir kazanım olacağına ve yenilikçi, rekabetçi bir ekonomi ile sürdürülebilir ekonomik gelişmeye büyük katkı sağlayacağına inanıyorum.

İlimiz ve bölgemizdeki inovasyon kültürünün gelişmesi için önemli bir fırsat olan bu tür etkinliklerin, inovasyon ile ilgili farkındalığın daha geniş kitlelere yayılması konusunda da yararlı olacağını düşünüyorum. Bildiğiniz gibi günümüz dünyası, hızlı bilimsel ve teknolojik ilerlemelere ve buna bağlı olarak da ekonomik ve sosyal gelişmelere sahne olmuş; 21. yüzyıl bu değişimin öne çıkardığı yenilik ve değerlerle başlamıştır.

Bu gelişmelere paralel olarak bilim ve teknolojideki gelişme sürecinin toplumsal faydaya çevrilmesi yani inovasyon, toplumların kaderini belirleyen önemli unsurlardan biri haline gelmiştir. Bütün bunların sonucu olarak da günümüz dünyası, bilgi toplumuna ve bilgi ekonomisine doğru hızla dönüşmeye başlamıştır. Söz konusu dönüşümle beraber, araştırma-geliştirme ve inovasyon faaliyetlerinin ekonomik ve sosyal kalkınma politikalarının özüne yerleştirilmesinin önemi giderek artmaktadır.

İnovasyon; bununla birlikte bölgesel gelişme ve rekabetçilik sürecinin hızlandırılmasında ve bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılmasında da önemli bir role sahiptir. Dolayısıyla değişen şartlara ayak uydurabilmek, öne çıkan değerlere sahip çağdaş bir toplum olarak yaşayabilmek için, bilginin üretimi ve değere dönüştürülmesine yönelik faaliyetler ve bunun kurumsallaşması büyük önem taşımaktadır.

Bu nedenle Cumhuriyetimizin 100. yılında, hedeflerini ve vizyonunu bilgiye dayalı güçlü bir ekonomi olarak belirleyen ülkemizin; bilgi ile üretim arasındaki bağı daha da güçlendirmesi ve uygulamaya yansıtması gerekmektedir. Bu noktada hepimize büyük görevler düştüğüne inanıyorum. Şüphesiz ki, inovasyon süreci, ancak birçok paydaşın ortak çabaları sonucu işlevsel hale gelebilmektedir.  Bu paydaşlardan, reel sektör üreticilerinin ve üniversitelerin inovasyonun ortaya çıkmasında açık ve yadsınamaz rolleri bulunmaktadır.

İzmir ise güçlü ve köklü üniversiteler ile başarılı sanayici ve iş insanlarını, müteşebbis gücünü bünyesinde barındıran bir şehir olarak önemli bir avantaja sahiptir. İlde dokuz üniversitemizin ve güçlü bir sanayinin varlığı, çeşitli araştırma enstitüleri, güçlü meslek örgütleri İzmir’de bilim ve teknolojinin gelişmesi ve inovasyonun var olabilmesi için gerekli kurumsal altyapıdaki avantajını göstermektedir.

İzmir’de Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin varlığı, meslek odalarının, bölgedeki sanayicilerin konuya olan ilgileri ve farkındalıkları da İlin bu konudaki avantajları olarak görülmektedir. Özellikle kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonun artırılması yoluyla, mevcut potansiyel ve avantajlar kullanılarak Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin oldukça üst düzeylere çıkarılabileceği değerlendiriyoruz.

Şüphesiz ki hepimizin ortak amacı ve hedefi; ekonomimizin rekabet edebilme yeteneğinin artırılmasıdır. Bunun da ancak yenilik oluşturma kültürünün benimsenerek, katma değeri yüksek ürünler üretilerek sağlanabileceği bilinmektedir. Türkiye İnovasyon Haftası gibi etkinliklerin inovasyon kültürünün gelişmesi ve inovasyon ile ilgili farkındalığın daha geniş kitlelere yayılması için önemli bir fırsat olduğunu da düşünüyorum. Malumlarınız olduğu üzere, son yıllarda sanayicilerimiz uluslararası pazarlarda önemli ölçüde tecrübe sahibi olmuşlardır.

Sanayicilerimiz artık çok iyi bilmektedirler ki, uluslararası pazarlarda kendi teknolojisini üretmeden sanayinin rekabet üstünlüğünü kurması mümkün olmamaktadır. Bu bağlamda inovasyon; rekabet gücünün ve ekonomik büyümenin ana belirleyicisi ve toplumsal gelişmenin itici gücü olarak görülmektedir.

Zira kendi üretim teknolojisini üretebilen bir sanayinin ancak uluslararası pazarlarda rekabet edebilme yeteneğine kavuşabileceği biliyoruz. Bunu sağlayan temel platformlardan birinin de üniversite-sanayi işbirliği olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bilginin elde edilmesinin ve bunun üretimde kullanılmasının üniversite-sanayi işbirliğiyle daha kolay gerçekleşeceğine inanıyoruz. Tabi ki bunun için de araştırma faaliyetlerini gerçekleştiren, bu faaliyetleri destekleyen ve bu faaliyetler sonucu ortaya çıkan bilgi ve teknolojiden faydalanan kurumlar arasındaki bağı daha da güçlendirmemiz gerekmektedir.

Bu noktada koşulları daha da olgunlaştıracak çalışmalar, özellikle de bu tarz etkinlikler büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle böyle bilimsel faaliyetlerin ülkemiz için önemli bir kazanım olacağına ve yenilikçi, rekabetçi, sürdürülebilir bir ekonomiye, ekonomik gelişmeye büyük katkı sağlayacağına inanıyorum.

Etkinliğimizin verimli ve başarılı geçmesini diliyor. Başta katkı sağlayan Ekonomi Bakanlığı olmak üzere, işin ana ekseninde bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisine Ege İhracatçı Birliklerine katkı sağlayan tüm paydaşlara teşekkür ediyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi